| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
| |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
HABER ARA
EN ÇOK OKUNANLAR |
AİLEDE AHLAK EĞİTİMİ VE TOPLUM01 Haziran 2009, 21:50 Devletleri ve toplumları ayakta tutan, geleceğe güvenle taşıyan temel dinamikler vardır. Bunları sıralarken birini diğerine tercih etmeye, birinin daha önemli diğerinin daha az önemli olduğunu da söylemeye imkân yoktur. Aile, eğitim, din, ahlak, adalet v.b.
Bunların bir birleriyle yakın alakalı olduğu da bilinen bir gerçektir. Aile sağlıklı olursa sağlıklı bir eğitim süreci gerçekleşir. Sağlıklı nesiller ilk eğitimini iyi bir aile ortamında alırlar. Bilinen ifadesiyle ‘aile terbiyesi’ almak çok önemlidir. Ahlakın en güzel şekilde öğrenildiği yer ailedir. Çocuğa küçük yaşta sevgiyi, saygıyı, cömertliği, haramı, helâlı, doğruluğu, dürüstlüğü aile öğretir. Aile büyüklerinin bu konuda örnekliği ve hassasiyeti çok önemlidir. Çocuk bunu ailede görerek yaşayarak öğrenir. Çoğu zaman bu durumun aile de çocuk da farkında bile olmaz. Ve bunun büyük bölümü de altı yedi yaşına kadar gerçekleşir. Bizler çoğu zaman, çocuğun huyu babasına, annesine, dedesine, amcasına v.b benzer deriz. Hal bu ki çocuk aile içinde en çok kimden etkilendiyse onun ahlakını ve davranışlarını benimser. Bu eğitim çocukta en çok iz bırakan ve etkili olan eğitimdir, ama ne çocuk bunun farkındadır, ne de aile büyükleri. O nedenle Cizvitler (Misyonerlikleriyle ünlü bir Hıristiyan tarikatıdır.) çocuğu doğumundan sonra yedi yaşına kadar bize verin, sonra alın siz ne yaparsanız yapın derler. Belki abartılı bir yaklaşım gibi görülebilir. Ama yedi yaşına kadar çocuklara verilen eğitimin etkisini ve kalıcılığını gösteren iyi bir tespittir. Sonraki dönemlerde öğretmenlerin örnekliği, yaşça kendilerinden büyük arkadaşlarının örnekliği etkilidir ama bunların etkisi hiçbir zaman öncekiler kadar değildir. Okullarda verilen ahlak eğitimi asla aile ortamında yaşanarak verilenin yerini tutmaz. Okullarda daha çok teorik ahlaktan bahsedilir. Ahlakın lafı edilir. Ahlakın bilgisinden çok yaşananı gerekir. Ahlakı ve ahlak felsefesini bilen bir sürü ahlaksız olabilir. Okullarda ahlak eğitimi verenlerin yapabileceği en önemli şey iyi bir örnekliktir. Hali ile anlatması, dili ile anlatmasından daha önemli ve etkilidir. Ama mevcut sistem içinde bunun da öğretmenden resmen talep edilmesi mümkün değildir. Herkesin vicdanına ve insafına kalmış bir durumdur. Tekrar başa dönersek, toplumları ayakta tutan temel hususların başında, sağlam karakterli, ahlaki değerlere bağlı, güçlü inançları olan insanlardan oluşması gelir. Bunu da sağlayacak ailedir. Gelecekte aile yapısın koruyabilen, aileyi sağlıklı şekilde ayakta tutabilen toplumlar ayakta kalacaktır. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocukların sayısının o/o 50 yi geçtiği bir batı toplumunun yaşam tarzını örnek almak, benzemeye çalışmak Türk toplumun geleceği için en büyük tehdittir. Toplumumuzda boşanmaların artması, ailenin kutsiyetinin ortadan kalkması, evlilik dışı ilişkilerin yaygınlaşması ve kabullenilmesi (hatta çağdaşlık olarak algılanması) endişe verici bir durumdur. Tarih boyunca bu toplumun kurduğu devletlerin yıkılması dış saldırılardan çok ahlaki yozlaşmadan ve çürümedendir. Koskoca Osmanlı çınarı da böyledir. Dış saldırılar işin görüntüsüdür. Çınarın özü sağlam olsaydı esen rüzgârlar, fırtına da olsa yıkabilir miydi? Aslında bu evrensel bir gerçektir de. Kerim TOSLAK Bu haber 1142 defa okunmuştur. Gönderdiğiniz resimler değerlendirildikten sonra sitemizde yer alacaktır.
|
|
|||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Kaynak adı yazılmadan alıntı yapılamaz. Altyapı: MyDesign Haber Sistemi |